Hizmet tespit davası, sigortalı sayılan işlerde sigortasız olarak çalışan kişilerin çalıştığı dönemler için sigorta primlerinin ödenmesini sağlayarak çalışılan günlerin tespiti gerçekleştiren bir dava türüdür. Hizmet tespit davası ile çalışan kişinin sigorta günlerinin eksik bildirildiği veya hiç bildirilmediği durumlarda bu primlerin işverene ödetilmesi sağlanır.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndaki düzenlemeye göre; aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine dava açarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.
Hizmet tespit davası açıldığında mahkeme SGK’ya ihbar eder. SGK bu davaya fer’i müdahil olarak katılarak dava sonucuna göre kurum işlemlerini yürütür.
İçindekiler
- 1 Hizmet Tespit Davası Nedir?
- 1.1 Hizmet Tespit Davası Şartları
- 1.2 Hizmet Tespit Davasında Arabuluculuk Süreci
- 1.3 EYT’den Faydalananlar İçin Hizmet Tespit Davası
- 1.4 Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı İstisnaları
- 1.5 Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Süre (Zamanaşımı)
- 1.6 Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Sürenin İşlememesi
- 1.7 Hizmet Tespiti Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
- 1.8 Bir Günlük Sigorta Başlangıcının Tespiti Davası
- 1.9 Hizmet Tespit Davası Yargıtay Kararları
Hizmet Tespit Davası Nedir?
Hizmet tespit davası ile işe başlamasına rağmen sigorta girişi geç yapılan, çalıştığı süre boyunca sigortası ödenmeyerek sigortasız olarak çalışan, sigortası asgari ücret üzerinden ödenene kişilerin haklarının korunması amaçlanmıştır. Hizmet tespit davası kişinin anayasal bir hakkı olan sosyal güvenlik hakkını ilgilendirmektedir. Hizmet tespit davası kamu düzeninin ilgilendiren bir davadır ve bu sebeple dava açıldığında SGK’ya ihbar edilir. Mahkeme tarafından verilen karar sonucunda SGK gerekli işlemleri yaparak davayı kazanan kişinin sigorta kayıtlarını olması gerektiği hale getirir.
Hizmet Tespit Davası Şartları
Hizmet tespit davasının şartları şu şekilde sayılabilir;
- Davacının Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/1-a maddesine göre sigortalı sayılması gereken bir işte çalışması
- Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sigortalı sayılan çalışmadan haberdar olmaması
- İşçi ile işveren arasında bir iş veya hizmet sözleşmesinin bulunması
- İşçinin iş görme edimini yerine getirmiş olması
- İşçinin sigortasız çalışması sonucunda primlerinin eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi
- Yapılan işin üzerinden 5 yıl sürenin geçmemesi
Hizmet Tespit Davasında Arabuluculuk Süreci
Hizmet tespit davalarında dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk yoktur. Taraflar isterse ihtiyari arabuluculuk yolu ile görüşme yapabilir. Hizmet tespit davası açacak davacı arabulucuya başvurmadan davasını doğrudan açabilir.
EYT’den Faydalananlar İçin Hizmet Tespit Davası
Emeklilikte yaşa takılanlar için yapılan yasal düzenlemeler 3 Mart 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Ülkemizde sosyal güvenliğin önemini anlamadan işe başlamış çok fazla kişi bulunmaktadır. İşe giriş bildiriminin zamanında yapılması emeklilik için önemli bir durum arz etmektedir. EYT düzenlemesinden 9 Eylül 1999 yılı öncesinde işe girişi yapılan çalışanlar faydalanabilmektedir. 1999 öncesinde fiilen ve aktif bir şekilde çalışması bulunduğu halde kayıt dışı çalışmaya maruz kalmış olan işçiler bakımından bu durum önemli bir hak kaybına sebep olmuştur.
Çalıştığı süreler işvereni tarafından kuruma bildirilmeyen ya da SGK tarafından tespit edilemeyen bir çalışanın çalışmalarının geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde bu davayı açması gerekmektedir. Burada belirtilen hak düşürücü süre mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınacaktır. Sigortalı bildirimsiz kalmış çalışmalarının tespitini hizmetin geçtiği yılın sonundan yani o yılın 31 Aralık gününden itibaren beş yıl içerisinde iş mahkemesinden istemiş olmalıdır. Aksi takdirde hizmet tespit davası açma hakkını kaybeder.
Emeklilik için açılacak bu davalarda önemli olan husus bu belgelerin verilmesinde yine 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolmaması ve bu hizmetin uzun dönemli sigortalılığın söz konusu olduğu bir çalışmaya dair olmasıdır. 5 yıl içinde verilmeyen resmî belgeler (işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu, aylık sigorta primleri bildirgesi, vb.) işçi hakkında hak düşürücü sürenin işlemesine sebep olmaktadır.
Hak sahibi çalışanın gerekli şartları sağlaması halinde ve hak düşürücü süre konusunda bir sıkıntısı yoksa hizmet tespit davası açarak EYT’den yararlanması mümkün olmaktadır.
Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı İstisnaları
İşveren SGK’ya işçi için, işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu ve sigortalı hesap fişi vermişse, 5 yıllık hak düşürücü süre işlemez, işçi süreye tabi olmadan dava açabilir. İşçilik alacakları için aynı döneme ait kesin hüküm taşıyan mahkeme kararları veya müfettiş durum tespit tutanağı varsa, yine işçi süreye tabi olmadan dava açabilir.
Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Süre (Zamanaşımı)
Hizmet Tespit Davasında 5 yıllık hak düşürücü süre bulunmaktadır. Bu beş yıllık süre hak düşürücü süre olduğundan davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da resen dikkate alınır.
Sigortalının aynı işyerinde birden fazla işe giriş ve çıkışının olması halinde hak düşürücü süre, her dönemki çalışması için ayrı olarak hesap edilecektir.
Sigortasız çalıştırılan kişi ölmüşse mirasçıları tarafından açılacak olan hizmet tespit davasında da hak düşürücü süre beş yıl olup bu süre sigortasız çalıştırılan işçinin öldüğü tarih itibari ile başlar.
Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Sürenin İşlememesi
Hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına rağmen dava açılmasını mümkün hale getiren istisnai durumlar mevcuttur. Bu istisnai durumlar yönetmelikten kaynağını almaktadır. Örnek olarak şu şekilde sıralanabilir:
-Sigortalının işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri tablosu, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi belgelerinin SGK’ya verilmiş olduğu durumlar,
-İşçinin iş akdine bağlı olarak işverene ait işyerinde çalıştığının tespit edildiği haller
-İşçinin talepte bulunacağı döneme ilişkin işçilik alacakları konusunda yargı kararının bulunması
Hizmet Tespiti Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Hizmet tespit davasında görevli mahkeme iş mahkemesidir. İş mahkemesinin olmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemesi iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.
Hizmet tespit davasında yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi, işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi, davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Bir Günlük Sigorta Başlangıcının Tespiti Davası
Bir günlük sigorta başlangıcının tespiti davası; sigortalı işe giriş bildirgesi kurum kayıtlarına girmiş olmasına rağmen sigortalının ilk kez çalışmaya başladığı güne ait hizmetin kuruma bildirilmemesinden kaynaklanan ve aylık bağlama koşullarını doğrudan etkileyen bir dava türüdür.
Bir günlük sigorta başlangıcının tespiti davası işçinin fiilen çalışmaya başladığı tarih ile işverenin Kuruma bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği gün arasında fark olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır.
Hizmet tespit davası olarak açılan bu davada emekliliğin gecikmesinin önüne geçilmek amaçlanmaktadır.
Bu dosya hakkında bilgi almak için “Bursa Avukat” olarak iletişime geçebilirsiniz.
Hizmet Tespit Davası Yargıtay Kararları
“İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği 506 Sayılı Kanun’un 79. maddesinin 1. fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması hâlinde artık Kanun’un 79. maddesinin 10. fıkrasında yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 09.07.2020 tarihli; 2016/10-2343 E., 2020/560 K. sayılı kararı
“Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 Sayılı Kanun’un 79/10. ve 5510 Sayılı Kanun’un 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur.” Yargıtay 10.Hukuk Dairesi’nin 2022/4111 E. 2022/8459 K. sayılı kararı