Skip links
bursa çocuk avukatı

Çocuk Suçları Yargılaması

suça sürüklenen çocuk

Çocuk Suçları Yargılaması

Bu yazımız yargılamada çocuklara ait en çok karşılaşılan terimler hakkında bilgiler içermektedir. Çocuk Büro Amirlikleri, Çocuk Savcılıkları ve Çocuk Mahkemeleri çocuklara yönelik cezai işlemleri yürütmektedir.

Suça Sürüklenen Çocuk Ne Demektir?

Suça sürüklenen çocuk ifadesi Çocuk Koruma Kanunu 3. Maddesinde; kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği suçtan dolayı hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen çocuk olarak tanımlanmıştır. CMK’ya göre soruşturma aşamasında suç şüphesi altında bulunan kişiye şüpheli, kovuşturmanın başlamasından hükmün kesinleşmesine kadar suç şüphesi altında bulunan kişiye sanık denilmektedir. Çocuklara özgü ceza yargılamasında CMK’daki bu sıfatlar kullanılmaz Suça Sürüklenen Çocuk tabiri kullanılır. Suça Sürüklenen Çocuk bizzat suç işleyen çocuk olabileceği gibi, suça iştirak ettirilen, ya da suçun işlenmesi için cezai sorumsuzluğundan yararlanılan çocuk da olabilir.

Suça Sürüklenen Çocuk kavramı temel olarak “Suçlu çocuk yoktur, suça itilmiş çocuk vardır.” anlayışını yansıtmaktadır.

Çocuğun Cezai Sorumluluğu Nedir?

Ceza hukuku açısından çocuk, henüz 18 yaşını doldurmamış kişi olarak kabul edilmektedir. Çocuğun cezai sorumluluğu; algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine göre belirlenmektedir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yaş Küçüklüğü başlıklı 31 inci maddesinde çocukların cezai sorumluluğuna ilişkin olarak şu düzenlemeler yapılmıştır:

(1) Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamaz; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

 (2) Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde on iki yıldan on beş yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan on bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz.”

(3) Fiili işlediği sırada on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde on sekiz yıldan yirmi dört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde on iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası on iki yıldan fazla olamaz.

Kanun çocukların ceza sorumluluğunu; 0-12 yaş, 12-15 yaş, 15-18 yaş olmak üzere üç gruba ayırarak belirlemiştir.

On İki (12) Yaşından Küçük Çocukların Cezai Ehliyeti Nedir ?

Hukukumuzda çocuğun ceza sorumluluğunun başlangıcı için asgari yaş 12 olarak kabul edilmiştir. Suça konu fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu yaş grubundaki çocukların kusur yeteneğinin olup olmadığı dahi araştırılmaz. Aleyhlerinde dava açılıp görülemez yalnızca güvenlik tedbirlerine karar verilebilir. 12 yaşından küçük çocuklara ceza davası açılsa dahi kusur yeteneği gelişmediğinden bu durum ceza verilmesine engeldir.

12-15 Yaşındaki Çocukların Cezai Ehliyeti Nedir ?

12 yaşını doldurmuş olmakla henüz 15 yaşını doldurmamış çocuklar için ceza sorumluluğu kişiliği, sosyal ve ekonomik koşullara, psikolojik ve eğitim durumuna göre değişiklik göstermektedir. Yani bu yaş grubundaki çocuklar açısından işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu bulunmazken, davranışlarını yönlendirme ve sonuçlarını anlama yeteneği olan çocuğun ceza sorumluluğunun var olduğu kabul edilmektedir. Mahkeme çocuğun kusur yeteneğinin olup olmadığını uzman bilirkişi yolu ile tespit eder. Bu tespit 12-15 yaş grubundaki çocukların yargılaması için zorunludur. Sosyal İnceleme Raporu ve Adli Tıp raporu kusur tespiti için çocuk yargılamasında sıkça alınmaktadır.

15-18 Yaş Grubundaki Çocukların Cezai Ehliyeti Nedir?

15-18 yaş grubundaki çocuklar için işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği konusunda “adli rapor” alınması zorunlu değildir. Mahkemenin bu yaş grubundaki çocuklar için sosyal inceleme raporu alması zorunlu değildir ancak Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. Maddesi gereğince neden rapor almadığının hukuki gerekçesi kararda gösterilmek zorundadır. Bu yaş grubundaki çocuklardaki çocuklarda cezai ehliyeti tam olması halinde yaş küçüklüğü nedeniyle cezasında belli bir indirim yapılabilmektedir.

Sosyal İnceleme Raporu Nedir ?

Mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporu ile çocuğun işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama ile davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olup olmadığının tespiti sağlanmaktadır. SİR diye adlandırılan bu rapor çocuğun cezai açından kusur yeteneğini inceler.

Çocuk Avukatı ve Zorunlu Müdafilik

Müdafi, şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukata denmektedir. Müdafi, savunma makamını temsil eder. Kural olarak hukuk sistemimizde avukatla savunma yapmak zorunlu değildir şüpheli veya sanık kendi savunmasını yapabilir. Ancak kanun bazı kişiler ve bazı suçlar bakımından zorunlu müdafilik sistemini benimsemiştir. Çocuklar bakımından ceza miktarı ve herhangi bir ayrım yapılmaksızın avukat görevlendirileceği kanunda düzenlenmiştir. Yani çocuklar için hem soruşturma hem de kovuşturma sürecinde baro tarafından bir avukat atanmaktadır.

Çocuklar açısından sürecin en iyi şekilde ilerlemesi için Bursa Çocuk Avukatı iletişime geçmeniz size oldukça fayda sağlayacaktır. Suça sürüklenen çocuk hakkında Çocuk Mahkemesi ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada mutlaka Çocuk Avukatı yada Ceza Avukatı ile savunma yapılması oldukça etkili olacaktır.

Çocuk Mahkemesi ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Nedir ?

Çocuk mahkemesi, asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakmaktadır.  Çocuk ağır ceza mahkemesi ise çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar. Çocuk mahkemesinde tek hakim bulunur Cumhuriyet Savcısı duruşma salonunda yer almaz. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi ise heyet şeklinde birden çok hakim ile oluşmaktadır.  Çocukların duruşmaları kapalı yapılır ve hüküm kapalı duruşmada açıklanır. Yani yargılanan kişinin çocuk olması nedeniyle dışarıdan başka bir kişi duruşmaya katılıp izleyememektedir.

Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirleri Nelerdir ?

Danışmanlık Tedbiri: Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye yönelik tedbirdir.

Eğitim Tedbiri: Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna devamına, iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına ya da kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine yönelik tedbirleri içermektedir.

Bakım Tedbiri: Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi halinde, çocuğun resmi veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine ilişkindir. Bu tedbire karar verilebilmesi için çocuğun kendi talebi ve üstün yararının gözetilmesi gerekmektedir.

Sağlık Tedbiri: Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması, tedavisi için geçici veya sürekli tıbbı bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin sağlanması, bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılması amaçlanmıştır. Bu tedbir Sağlık Bakanlığı tarafından yerine getirilir.

Barınma Tedbiri: Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya yönelik tedbir olarak kanunda ifade edilmiştir. Bu tedbir Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Millî Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimler tarafından yerine getirilmektedir.

Çocuk Hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, çocuklar için 3 yıllık bir denetim süresi içerisinde, suça sürüklenen çocuk tarafından kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde ceza kararının hiçbir şekilde sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kalkmasını ve sanki hiç işlenmemiş gibi dosyanın düşürülmesine neden olan bir kurumdur. 2 yıl ve daha az süreli hapis cezaları veya doğrudan hükmedilen adli para cezalarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hakim tarafından verilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ,için gerekli koşullar şu şekildedir;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması.

b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması.

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi.

ç) Sanığın kabul etmesi.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına 7 gün içerisinde itiraz edilebilir.