Suç Uydurma Suçu ve Cezası (TCK m. 271)

Suç Uydurma Suçu Nedir?

Suç uydurma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 271. maddesinde düzenlenmiştir. Kanuna göre, bir kimse işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eder ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurursa bu kişiye üç yıla kadar hapis cezası verilmektedir.

Suç uydurma suçu re’sen kovuşturulan bir suçtur yani şikayete bağlı bir suç değildir. Dava açılması için şikayet aranmaz. Suç uydurma suçu nedeniyle dava açılırsa kamu davası olarak re’sen takip edilir.

Suç uydurma suçunun oluşması için işlenmemiş bir suçun işlenmiş gibi yetkili makamlara bildirilmesi yeterlidir. İşlenmemiş bir suçun delillerini başka bir kişi aleyhine soruşturma yapılması amacıyla uydurma halinde de suç uydurma suçu meydana gelecektir.

Suç uydurma suçu ile korunan hukuki değer, adli makamların boşa çalışmamasına yönelik zaman ve emek kaybının önüne geçilmesi, adliyenin hatalı karar vermesinin engellenmesi ve saygınlık ve itibarının korunmasıdır. Asılsız şekilde suç ihbarında bulunmak ve bu durumu kötüye kullanarak adli makamları meşgul etmek suç uydurma suçundan cezalandırılmayı gerektirmektedir.  Yalan ifade veya şikayet nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan kişiler suç uydurma suçu nedeniyle karşı tarafın cezalandırılmasını talep edebilirler.

Kişi ihbarda bulunduğu sırada suçun gerçekten işlendiğini zannederse şikayet ve dilekçe hakkının kullanılması nedeniyle suç uydurma suçundan ceza verilmez.

Suç Uydurma Suçu ile İftira Suçu Arasındaki Farklar

Suç uydurma suçu ile İftira suçu birbirine oldukça benzemektedir ancak aralarında temel olarak birçok fark bulunmaktadır. İşlenen fiilin suç uydurma suçunu teşkil edebilmesi için suç ihbarının belirli bir kişiye yönelik olarak suç isnat etme suretiyle yapılmamış olması gerekir. Yani bir kişiyi hedef alarak suç işlediği adli veya idari makamlara bildirilirse ve bunun sonucunda o kişi ceza veya idari yaptırımla karşılaştığında iftira suçu hükümleri uygulanacaktır. Suç uydurma suçunda işlenen fiilden belli bir kişi sorumlu tutularak şikayet edilmesi şartı aranmaz.

Suç uydurma suçunda bir olayın tıpkı gerçekleşmiş gibi adli makamlara intikal ettirilmesi veya sırf soruşturma yapılması için delil uydurulması yeterlidir. İftira suçundaki gibi başka biri aleyhine suçun isnat edilmesi veya ihbar sonrasında bu kişinin cezaya veya idari yaptırıma mahkum edilmesi aranmaz.

Ayrıca belirtmemiz gerekmektedir ki iftira suçunda o kişiye isnat edilen fiilin suç içermesi aranmaz.

Kısaca özetlemek gerekirse; iftira suçu ile suç uydurma suçunun ayırt edilmesindeki en önemli ölçüt, iftira suçunda belli bir kimseye isnatta bulunulması, suç uydurma suçunda ise uydurulan suçun belli bir kimseye isnat edilmemesidir.

Suç Uydurma Suçunu Cezası

Türk Ceza Kanunu 271. Maddesinde suç uydurma suçunun cezası belirlenmiştir. Buna göre;

“İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.”

Kanun maddesinden anlaşılacağı üzere suç uydurma suçu işleyen kişi üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.

Suç Uydurma Suçunda Adli Para Cezası, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Erteleme

Suç uydurma suçu nedeniyle dava açılması ve ceza verilmesi halinde hükmedilen hapis cezası 1 yıl ve daha az süreliyse hakim tarafından adli para cezasına çevrilebilir.

Adli para cezası hesaplanırken hakim önce sanığa vereceği hapis cezasının gün sayısını belirler. Belirlenen gün sayısı sanığın sosyal ve ekonomik durumu göz önüne alınarak günlüğü en az 100 TL, en çok 500 TL olmak suretiyle adli para cezasına çevrilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, yargılanan kişi hakkında 2 yıl ve altında verilen mahkumiyet hükmünün 5 yıl kasıtlı bir suç işlemediği takdirde hiçbir sonuç doğurmaması olarak kısaca ifade edilebilir. Hakim verdiği hapis cezasını para cezasına çevirdiyse hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Mahkeme tarafından doğrudan adli para cezası verildiği takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanabilir ancak suç uydurma suçunda verilebilen adli para cezası hapis cezasından çevrilerek verilmektedir.

Suç uydurma suçunda verilen ceza iki yıl ve altındaysa ertelenme imkanı bulunmaktadır. Erteleme hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecinde mahkemede sanığın pişman olduğu ve tekrar suç işlemeyeceğine dair kanaatin oluşması gerekmektedir.

Suç Uydurma Suçunda Zamanaşımı ve Görevli Mahkeme

Suç uydurma suçunda zamanaşımı 8 yıldır. Bu suç nedeniyle kişi 8 yıl öncesine kadar sorumlu tutulabilir. Şikayet olmasa bile dava açılabilir. Şikayete tabi bir suç değildir.

Suç uydurma suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

Suç Uydurma Suçu Yargıtay Kararları

“TCK.nın 271. maddesinde düzenlenen suç uydurma suçunun oluşabilmesi için failin işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi veya işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurması gerektiği, somut olayda ise, sanığın eşine mesaj göndererek kaçırıldığını ve 60.000 TL ödenmemesi halinde kaçıranların kendisini öldüreceklerini belirtmesi üzerine, eşinin Alaplı İlçe Jandarma Komutanlığı’na müracaat ederek olayı ihbar ettiği, ancak sanığın eşini tekrar aradıktan sonra Tuzla Polis Merkezi Amirliği’ne başvurarak kaçırılmadığını, ailesinden para alabilmek için eşine bu şekilde mesaj gönderdiğini beyan etmesi karşısında sanık tarafından yetkili makamlara yapılmış ibir ihbar bulunmadığı anlaşıldığından yasal unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir” Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/13228 E., 2019/15910 K. Karar Tarihi: 26.12.2019

“Sanığın dosyada mevcut abonelik sözleşmesi ve TURKCELL HTS raporuna göre adına kayıtlı cep telefonu ile 155 polis imdat telefonunu arayarak, kendisinin terör örgütü mensubu olduğu ve 67 kişilik terörist grubu ile jandarma karakolunu basacaklarını bildirmesi üzerine ihbarın ilgili mercilere iletilip görevlilerce gerekli önlemlerin alınmasının akabinde ihbarın asılsız olduğunun saptanması biçiminde gelişen olayda, sanığın işlenmeyen bir suçun kanıtlarını soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurup yetkili mercilere ihbar etme eyleminin TCK’nın 271.maddesinde öngörülen suçu oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2008/2832 E., 2009/16851 K., Karar Tarihi: 21.10.2009

“Sanığın paralarını koyduğu yerde bulamayınca, evinin anahtarını verdiği, çiftliğinde çalışan yakınanların alabileceği şüphesiyle ilgili gerçek bir olayın soruşturulması amacıyla yakınmada, iftira suçunun hukuka aykırılık öğesinin ne suretle oluştuğu tartışılmadan ve yakınanların suçsuz olduğunu bilerek suç yüklediğine ilişkin kanıtlar gösterilip açıklanmadan hükümlülüğüne karar verilmesi…” Yargıtay 4.Ceza Dairesi, 2002/11353E., 2002/14251K., 7.10.2002 Tarihli Karar