İçindekiler
Ceza Davası Sonrası Tazminat Davası – Bursa Ceza Avukatı
Ceza davaları sonrasında maddi veya manevi tazminat istenebilecektir. Bu tazminatları isteyebilmek için öncelikle ortada ceza hukukunun kapsamına giren bir suç bulunmalıdır. Bu işlenen suç neticesinde ortaya maddi veya manevi bir zarar çıkmalıdır. Bu durumun gerekçesi ise TBK madde 49’dur. Ancak burada özellikle belirtmek gerekir ki her haksız fiil suç oluşturmaz iken her suç da haksız fiil oluşturmamaktadır. Diğer bir deyişle söz konusu fiil haksız bir fiil ise ceza davası açılabilmesi için hem hukuka aykırı olması hem de suç teşkil etmesi gerekmektedir.
Ceza davası ile birlikte tazminat davası açılabileceği gibi ayrı bir dava olarak da tazminat davası açılabilecektir. Şayet ceza davası ile açılırsa ceza davasında maddi veya manevi tazminata ceza hâkimi tarafından hükmolunabilir. İşlenen suçun özelliklerine, niteliğine ve neticelerine göre tazminata hükmolunabilecektir. Hukuk davası ve tazminat davası arasında bağlılık prensibi bulunmamaktadır ve bu durum TBK 74 ile hüküm altına alınmıştır. Bu sebeple ceza davasında alınacak olan kararlar hukuk davalarını etkilemeyecektir. Ancak belirtmek gerekir ki ceza mahkemesinde zarar gören kişinin tazminat istemi kabul edilip karşı taraf tazminata hükmolunursa bu durumda hukuk mahkemesinde aynı konuda dava açılamayacaktır. Zira burada ceza mahkemesi tarafından verilen tazminat kararı, kesin hüküm niteliği taşıyacaktır. Ancak ceza davasında maddi tazminata karar verilmiş ise hukuk mahkemelerine manevi tazminat için dava açılabilecektir. Yine aynı şekilde ceza davasında manevi tazminata hükmolunduysa hukuk mahkemelerinde manevi tazminat için istemde bulunamayacaktır. Nitekim suçtan zarar gören yani tazminat isteminde bulunan kişi ceza mahkemesinde tazminat isteminde fazlaya ilişkin olan kısımdaki hakkını saklı tutmuşsa bu durumda saklı tuttuğu kısım için ceza mahkemesinde devam edebileceği gibi hukuk mahkemesinde de dava açabilir. Ancak bu durum yalnızca maddi tazminat içindir zira manevi tazminat bölünemezdir.
Kimler Tazminat Talep Edebilir?
TBK madde 58 uyarınca kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenler manevi tazminat isteyebilir. Ceza davası ile tazminat istenebilmesi için bunun suç oluşturması gerektiğinden bahsetmiştik. Buradaki suç için özel bir kriter bulunmamaktadır. Hakaret suçu, kasten adam öldürme suçu, yağma suçu gibi bir ayrım yapılmamaktadır. Ortada suçun varlığı ve zarar bulunmalı ve suç ile zarar arasında illiyet bağı olmalıdır.
Ceza Davası Sonrası Tazminat Davasında Zamanaşımı
Zamanaşımı bakımından TBK 72 hükmü esas alınmaktadır. Bu hükme göre: “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.”
Maddi ve manevi tazminat davalarında uzamış ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için fiili işleyen kişi yani fail bakımından ceza soruşturması, kovuşturması yapılmış ve mahkûmiyet kararı verilmiş olması gerekmemektedir. Diğer bir deyişle ceza davasında ve sonrasında tazminat talep edebilmek için ortada bir suç ve suç oluşturan bir haksız fiil olması yeterlidir.
Belirtmek gerekir ki ceza davasında sanığın ve mağdurun kusur oranları, bilirkişi raporları ve uzman görüşleri de önemli olup tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınmaktadır.
Tazminat Davasında Görevli Mahkeme
Manevi tazminat davası suç oluşturan fiili işleyenlere karşı HMK maddeleri gereği asliye hukuk mahkemelerinde açılır. Davayı bizzat zarar gören açabileceği gibi yakınları da TBK 56/2 uyarınca bazı durumlarda açabilecektir.