İçindekiler
Basit Yargılama Usulü Nedir?
Basit yargılama usulü, adli para cezası veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezası gerektiren suçlarda duruşma yapılmadan yazılı beyanlar ile dosya üzerinden karar verilen bir yargılama usulüdür. Basit yargılama usulü CMK’nın 251. maddesinde düzenlenmiştir. Basit yargılama usulü adından da anlaşılacağı üzere dosyadaki delillerle yargılamanın hızlı bir şekilde tamamlanmasını amaçlar. Basit yargılama usulünde hükmedilen kararda sonuç ceza 1/4 oranında indirimli olarak verilir. Mahkeme basit yargılama usulünü uygulamakta serbestçe karar verebilir. Hakimin dosya kapsamına göre şartları sağlansa bile duruşma açarak TCK genel hükümlerine göre yargılama yapma serbestisi bulunmaktadır.
Mahkeme açılan ceza davasında tensiple duruşma günü verdiği takdirde geri dönüp basit yargılama usulünü uygulayamaz. Bu durumda artık dava genel hükümlere göre görülecektir.
Basit Yargılama Usulü Hangi Suçlarda Uygulanır?
Basit yargılama usulü, kanunda adli para cezası veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını kapsayan suçlar için uygulanır. Mahkeme basit yargılama usulünü uygulayıp uygulamama konusunda serbestçe karar verir. Eğer basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmişse taraflara beyanlarını ve savunmalarını bildirmek için iki hafta süre verilir. Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223’üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
Tavsiye Yazı: Hizmet Tespit Davası
Basit yargılama usulünün uygulandığı suçlar;
- Basit yaralama (TCK m. 86/2, 3)
- Taksirle yaralama (TCK m. 89/1, 2 ve 3)
- İnsan üzerinde deney (TCK m. 90/4)
- Organ ve doku ticareti (TCK m. 91/2, 6)
- Terk (TCK m. 97/1)
- Çocuk düşürtme (TCK m. 100/1)
- Cinsel taciz (TCK m. 105/1-1.cümle),
- Tehdit (TCK m. 106/1)
- Cebir (TCK m. 108/1)
- Konut dokunulmazlığını ihlal (TCK m. 116/1, 2)
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (TCK m. 117/1, 2)
- Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi (TCK m. 118/1)
- Haksız arama (TCK m. 120/1)
- Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi (TCK m. 121/1)
- Kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK m. 123/1)
- Haberleşmenin engellenmesi (TCK m. 124/1)
- Hakaret (TCK m. 125/1, 2, 3, 4, 5)
- Kişinin hatırasına hakaret (TCK m. 130/1, 2)
- Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK m. 133/2)
- Verileri yok etme (TCK m. 138/1)
- Hırsızlıkta daha az cezayı gerektiren haller (TCK m. 144)
- İbadethane ve mezarlıkları kirletme (TCK m. 153/2)
- Güveni kötüye kullanma (TCK m. 155/1)
- Bedelsiz senedi kullanma (TCK m. 156/1)
- Hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık (TCK m. 159/1)
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf (TCK m. 160/1)
- Taksirli iflas (TCK m. 162/1)
- Karşılıksız yararlan (TCK m. 163/1, 2)
- Bilgi vermeme (TCK m. 166/1)
- Genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak (TCK m. 170/2)
- Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi (TCK m. 174/3)
- Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali (TCK m. 175/1)
- İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama (TCK m. 176/1)
- Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması (TCK m. 177/1)
- İşaret ve engel koymama (TCK m. 178/1)
- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m. 179/2, 3)
- Çevrenin kasten kirletilmesi (TCK m. 181/1)
- Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK m. 182/1)
- Gürültüye neden olma (TCK m. 183/1)
- Taksirle zehirli madde katma (TCK m. 185/2)
- Zehirli madde imal ve ticareti (TCK m.193/1)
- Sağlık için tehlikeli madde temini (TCK m. 194/1)
- Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (TCK m. 195/1)
- Usulsüz ölü gömülmesi (TCK m. 196/1)
- Parada sahtecilik (TCK m. 197/3)
- Kıymetli damgada sahtecilik (199/2, 3)
- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m. 206/1)
- Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK m. 209/1)
- Suçu ve suçluyu övme (TCK m. 215/1)
- Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (TCK m. 216/2, 3)
- Kanunlara uymamaya tahrik (TCK m. 217/1)
- Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma (TCK m. 219/1, 2)
- Hayasızca hareketler (TCK m. 225/1)
- Müstehcenlik (TCK m. 226/1)
- Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören (TCK m. 230/1, 2, 3)
- Çocuğun soybağını değiştirme (TCK m. 231/2)
- Kötü muamele (TCK m. 232/1, 2)
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (TCK m. 233/1, 2, 3)
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK m. 234/1, 2, 3)
- Fiyatları etkileme (TCK m. 238/1, 2, 3)
- Mal veya hizmet satımından kaçınma (TCK m. 240/1)
- Bilişim sistemine girme (TCK m. 241/1, 2, 3)
- Görevi kötüye kullanma (TCK m. 257/1, 2)
- Kamu görevlisinin ticareti (TCK m. 259/1)
- Kamu görevinin terki veya yapılmaması (TCK m. 260/1)
- Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf (TCK m. 261/1)
- Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi (TCK m. 262/1)
- Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (TCK m. 264/1, 2)
- Suç üstlenme (TCK m. 270/1)
- Yalan tanıklık (TCK m. 272/1)
- Suçu bildirmeme (TCK m. 278/1, 2, 3)
- Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (TCK m. 279/1, 2)
- Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi (TCK m. 280/1)
- Gizliliğin ihlali (TCK m. 285/5)
- Genital muayene (TCK m. 287/1)
- Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs (TCK m. 288/1)
- Muhafaza görevini kötüye kullanma (TCK m. 289/1, 2, 3, 4)
- Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (TCK m. 300/2)
- Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (TCK m. 301/1, 2)
- Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret (TCK m. 341/1) olarak sayılabilir.
Basit Yargılama Usulünün Uygulanmadığı Haller
Kanun bazı hallerde basit yargılama usulünün uygulanmasını kısıtlamıştır. Aşağıdaki hallerden biri mevcutsa basit yargılama usulü uygulanmaz;
- Sanığın yaşı küçükse,
- Sanıkta akıl hastalığı mevcutsa,
- Sanığın sağır ve dilsizlik hali varsa,
- Soruşturma ve kovuşturma yapılması izne tabi olan suçlardan biri nedeniyle dava açılmışsa,
- Basit yargılama usulü kapsamına giren bir suç kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde.
Basit Yargılama Usulüne İtiraz
Basit yargılama usulü uygulanması halinde taraflardan iki haftalık süre içerisinde beyan ve savunmalarını yazılı olarak mahkemeye sunması istenir. Diğer deliller de toplandıktan sonra hakim duruşma açmadan dosya üzerinden karar verecektir. Karar taraflara tebliğ edildikten sonra iki hafta içerisinde nereye itiraz edecekleri de kararda yazmaktadır. İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece dosya, o yerde birden fazla asliye ceza mahkemesi bulunması hâlinde tevzi kriterlerine göre belirlenen diğer bir asliye ceza mahkemesine gönderilir ve bu farklı mahkeme tarafından duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edilir. İtiraz üzerine basit yargılama usulünce verilen karar ortadan kalkar.
Tavsiye Yazı: Bursa Avukat
İtiraz sanık tarafından yapılmışsa, itirazdan sonra yapılan yargılama sonucunda sanığa ceza verildiği takdirde 1/4 oranındaki indirim mahkeme tarafından kaldırır. İtiraz mağdur tarafından yapılmışsa sanığın 1/4 oranındaki ceza indirimi korunur.
İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
İtirazdan sonra genel hükümlere göre verilen karara karşı kanun yoluna (istinaf vs.) başvurulabilir.
Basit Yargılama Usulü Görevli Mahkeme
Basit yargılama usulü genel olarak hafif sayılan suçlar bakımından uygulanmaktadır. Bu nedenle basit yargılama usulünde görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Basit yargılama usulü uygulandığı sırada cumhuriyet savcısı sürece dahil olmaz. Asliye ceza mahkemesi hakimi dosyadaki mevcut delillere göre karar verir.
Basit Yargılama Usulü Sonucunda Sanık Hakkında Verilebilecek Kararlar
Bir ceza davası sonucunda sanık hakkında verilebilecek kararlar CMK’nın 223. maddesinde belirtilmiştir. Basit yargılama usulü açısından verilecek kararın buradakilerden farklılığı söz konusu değildir yalnızca basit yargılama usulünün uygulanması nedeniyle mahkumiyet halinde sanığa verilen sonuç cezadan 1/4 oranında indirim yapılmaktadır.
Madde 223 : “ (1) Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.
(2) Beraat kararı;
a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,
b) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,
c) Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,
d) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,
e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, hallerinde verilir.
(3) Sanık hakkında;
a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması,
b) Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması,
d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.
(4) İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen;
a) Etkin pişmanlık,
b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı,
c) Karşılıklı hakaret,
d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.
(5) Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilir.
(6) Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, belli bir cezaya mahkûmiyet yerine veya mahkûmiyetin yanı sıra güvenlik tedbirine hükmolunur.
(7) Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.
(8) Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.
(9) Derhâl beraat kararı verilebilecek hâllerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez.
(10) Adlî yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır”