Evlilik kurumu gereğince eşlerin birbirlerine karşı hak ve sorumlulukları bulunmaktadır. Eşler bir ömür boyunca birlikte yaşama düşüncesiyle çeşitli mal varlıkları edinmektedirler. Bu malvarlıkları elde edilirken birbirlerine maddi ve manevi bakımdan destek oldukları kuşkusuzdur. Gerektiğinde bu desteğin eşlerin ailesi tarafından sağlanması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. Eşler bir mal edinirken ömür boyu huzurlu yaşayacaklarını düşünerek bu kararı alırlar ancak yaşanan anlaşmazlıklar boşanma kararı alınmasını gerektirebilir. Boşanma sırasında eşlerin birlikte edindikleri mallardan ne şekilde hak alacağı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenmiştir. Ülkemizde 2002 tarihinden itibaren yasal mal rejimi olarak “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi” uygulanmakta ve boşanma sırasında buna dair hükümlerle ortak mallar tasfiye edilmektedir.
Mal paylaşımı davası eşlerin evlilik birliği içinde ortak edindikleri malları ilgilendirdiğinden; kişisel mallar, ziynet, çeyiz eşyaları gibi talepler mal paylaşımı davasında değil ya ayrı bir dava olarak ya da boşanma davası içinde talep edilecektir.
Boşanmada mal paylaşımı davası, boşanma kararı alan eşler tarafından oldukça fazla merak konusudur. Bu yazımızda bilgi sahibi olmanız gereken temel şeyler anlatılmıştır. Boşanmada mal paylaşımı davasının oldukça teknik detayları bulunmaktadır. Bu bakımdan sürecin boşanma avukatı ile yürütülmesi dava sonunda büyük bir kayba uğramamanız ve mağduriyet yaşamamanız için önemlidir.
İçindekiler
- 1 Boşanmada Mal Paylaşımı Nedir?
- 2 Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Nasıl ve Ne Zaman Açılır?
- 3 Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Mal Paylaşımı
- 4 Mal Paylaşımı Davasında Talep Edilebilecek Değerler
- 5 Evlenmeden Önce Krediyle Alınan Malların Paylaşımı
- 6 Boşanma Davası Açılmadan Önce Satılan Mallar Paylaşıma Dahil Edilir Mi?
- 7 Boşanmada Mal Kaçırma Nasıl Engellenir?
- 8 Anlaşmalı Boşanma Davasında Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
- 9 Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Boşanmada Mal Paylaşımı Nedir?
Evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle açılan boşanma davasında mahkeme tarafların boşanmalarına karar verdiğinde artık mal paylaşımı aşamasına geçilir. Mal paylaşımı boşanma davası ile talep edilebileceği gibi boşanma davasından ayrı olarak da dava açılarak talep edilebilir. Mahkeme eşler arasında mal paylaşımına geçmek için her koşulda boşanma davasının kesinleşmesini bekleyecektir. Eşlerin evlilikten önce krediyle alıp borcunu evlilik içinde birlikte ödedikleri veya evlendikten sonra boşanma davası açılana kadar edindikleri mallar (ev, araba, yazlık, arsa, vs.) mal paylaşımı davasının konusunu oluşturur. Ülkemizde mal paylaşımı bakımından Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi hükümleri geçerlidir. Eşler ayrıca bir mal rejimi seçmedikleri takdirde mahkeme bu hükümler gereğince yargılamayı yürütecektir. Edinilmiş mallara katılma rejimi hükümleri gereğince tarafların evlilikten önce sahip olduğu mallar ve kişisel malları paylaşıma dahil edilmez. Eşler kural olarak paylaşılacak mallar üzerinde ortak hakka sahiptirler ancak açılan mal paylaşımı davasında ileri sürülecek nedenlerle durum değişebilir. Mal paylaşımı davasında eşlerin evlilik boyunca elde ettikleri mal varlığı değerleri belirlenir ve bilirkişi tarafından hesaplama yapılır. Daha sonra mahkeme boşanan eşler arasında ortak mallara ait değeri paylaştırır. Taraflar mal paylaşımı konusunda ayrıca harici olarak anlaştıysa mahkeme bu anlaşmaya göre mal paylaşımı kararı verecektir. Taraflar mal paylaşımı davası sonuçlanana kadar anlaşma sağlayabilirler aksi takdirde hakim Türk Medeni Kanunun hükümleri gereğince mal paylaşımı kararı verir.
Tavsiye Yazı: İhtarname Nedir?
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Nasıl ve Ne Zaman Açılır?
Boşanmada mal paylaşımı, açılacak mal rejiminin tasfiyesi davası ile gerçekleştirilmektedir. Mal rejimi davası, boşanma davasından ayrı olarak yürütülür. Mal paylaşımı davasında karar vermek için mahkeme boşanma davasının sonuçlanmasını beklemek zorundadır. Mal rejiminin tasfiyesi için açılacak dava dilekçesinde; hangi malların ne zamandan beri diğer eşin üzerinde kayıtlı olduğu, dava değeri (belirsiz alacak davası olarak açılmalıdır.), hangi alacakların talep edildiği açıkça yazmalıdır. Eğer mal paylaşımı davası boşanma davası ile aynı anda açılırsa mahkeme boşanma davasını bekletici mesele yapar ve sonuçlanmasını bekler. Boşanma davası kesinleştikten sonra mal paylaşımı davası kaldığı yerden devam eder. Boşanmada mal paylaşımı davası boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içerisinde açılabilir. 10 yıllık süre geçtikten sonra mal paylaşımı davası açıldığı takdirde mahkeme davayı reddeder. Bu nedenle boşanmada mal paylaşımı davasının ne zaman açılacağı büyük önem arz etmektedir. Tecrübelerimize göre hak kaybı yaşamamak adına boşanma davası açıldığı anda mal paylaşımı davasının açılması birçok bakımdan daha etkili şekilde sonuç doğurmaktadır.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Mal Paylaşımı
Evlilik birliğinin kurulması ile beraber eşler arasında kanundan kaynaklı olarak “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi” hükümleri uygulama alanı bulur. Tabi edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olma durumu eşlerin evlenmeden önce veya evlilik sırasında başka bir mal rejimi seçmediği halde geçerlidir. Edinilmiş mal, evlilik birliği içerisinde bir bedel karşılığında eşlerin elde ettiği malvarlığı değeridir. Edinilmiş mallara katılma rejimine ait hükümler Türk Medeni Kanunu 218. Maddesi ve devamında belirtilmiştir. Kanuna göre mal paylaşımı sırasında talep edilebilecek edinilmiş mallar ve talep edilemeyecek kişisel mallar şu şekilde sayılmıştır:
Edinilmiş mallar (Boşanmada Paylaşılabilecek Mallar)
“TMK Madde 219- Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
- Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
- Kişisel mallarının gelirleri,
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler.”
Kişisel mallar (Boşanmada Paylaşılamayan Mallar)
“TMK Madde 220- Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
- Manevî tazminat alacakları,
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.”
Özetlemek gerekirse edinilmiş mal deyiminden anlamamız gereken eşlerin evlilik birliği içerisinde emeklerini katarak elde ettiği malvarlığı değerleridir. Edinilmiş mallar boşanmada mal paylaşımının konusunu oluşturmaktadır. Bunların dışında eşin yalnızca kişisel kullanımına yarayan, miras yoluyla elde edilen, evlilik birliğinden önce eşe ait olan malvarlığı değerleri kişisel mal olarak adlandırılır ve bu malvarlığı değerleri boşanmada mal paylaşımı davasına dahil edilmez. Mal paylaşımı davasında talep edilecek malları tespit ederken malın edinme ve devir sürecini ayrıntılı şekilde bilmek davanın doğru ve hızlı şekilde ilerlemesine katkı sağlar.
Mal Paylaşımı Davasında Talep Edilebilecek Değerler
Boşanmada mal paylaşımı davası açıldığında edinilmiş ve kişisel mallara ilişkin detaylar delillerle beraber mahkemeye sunulur. Mahkeme tarafından edinilmiş mallara katılma rejimine göre tasfiye işlemi yapılacaktır. Tasfiye işlemi sırasında evlilik birliğinde alınan ortak malların güncel değeri hesaplanarak eşlerin hak ettiği bedel belirlenir. Mal rejiminin tasfiyesini isteyen eş açacağı davada taleplerini mahkemeye doğru şekilde iletmelidir. Mal paylaşımı davasında temel olarak üç çeşit alacak talep edilebilir. Bunlar katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağıdır.
Katılma Alacağı
Evlilik birliği içerisinde alınan edinilmiş malların tasfiyesi sırasında malın edinilmesine katkısı bulunan eşin hak ettiği değere katılma alacağı denilmektedir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde taraflar birbirinden ayni nitelikte taleplerde bulunamazlar yani bir malın kendisine devredilmesi gibi bir talep geçerli olmayacaktır. Edinilmiş mallara katılma rejimine göre yapılan tasfiyede artık değer üzerinden hesaplanan katılma alacağının kendisine ödenmesi talep edilebilir. Yani boşanmada mal paylaşımı davasında evlilikte alınan bir malın kendisine devredilmesi talebi yerine malın güncel değerinin yarısı katılma alacağı adı altında talep edilebilecektir.
Katkı Payı Alacağı
Evlilik birliği içinde Türk Medeni Kanun’un yürürlük tarihi 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mallar için talep edilebilecek bir alacak türüdür. Evlilik birliğinde bir eşin diğer eşe ait malvarlığına yaptığı katkıyı ifade eder. Katkı payı alacağı hesaplanırken malın dava tarihindeki değeri dikkate alınır. 2002 tarihinden önce yürürlükte olan eski medeni kanun gereğince eğer diğer eş çalışmıyorsa ve alınan mala başka şekilde bir katkısı yoksa evlilik birliği içerisinde alınan mallardan hak talep edemeyecektir. Eşlerin mal edinmedeki somut katkısı oranında katkı payı alacağı belirlenecektir. Katkı payı alacağı talep edebilmek için, bir eşin diğer eş tarafından alınan mala parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması ve bunu mahkemede ispatlaması gerekir.
Değer Artış Payı Alacağı
4721 sayılı Türk Medeni Kanun ile beraber değer artış payı kavramı hukukumuza dahil olmuştur. Değer artış payı için katkı payı alacağının yeni kanunla ismi değişmiş hali denilebilir. 01.01.2002 tarihinden itibaren edinilen mal için eşin yaptığı maddi katkıya değer artış payı denilmektedir. Bu katkı malın edinilmesi, iyileştirilmesi veya korunması için yapılmış olabilir. Tasfiye sırasında bu değer hesaplanarak maldaki değer artışına oranla katkı sağlayan eş lehine değer artış payı alacağı belirlenir.
Değer Artış Payı Türk Medeni Kanunu’nda şu şekilde düzenlenmiştir:
TMK Madde 227 – “Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler. Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.”
Evlenmeden Önce Krediyle Alınan Malların Paylaşımı
Günümüz ekonomisi ve hayat koşulları nedeniyle eşler evlenmeden önce krediyle bir mal edinip bu mala ait banka borcunu evlilik birliği içerisinde ödemeye devam etmeleri sıkça karşılaşılan bir durumdur. Malın devri evlilikten önce yapıldığı için bu mal eşin kişisel malı olarak sayılsa bile evlilik birliği içerisinde ödenen kredi miktarı boşanmada mal paylaşımına dahil edilebilecektir. Edinilmiş mallara katılma rejimine göre evlilik birliği içinde ödenen kredi borcu miktarının evin bedeline oranla hesaplanması gerekmektedir. Mal rejiminin tasfiyesi sırasında evin güncel değeri belirlendikten sonra ödemesi yapılan kredi borcunun güncel karşılığı tespit edilir ve bu bedelin yarısı edinilmiş mal olarak diğer eşin haklarına eklenir. Kredi ödemesine konu malın boşanma davası açıldıktan sonraki tarihte satılmış olması diğer eşin mal paylaşımı davasındaki hakkını etkilemez. Bu nedenlerle evlenmeden önce krediyle alınmış olan mallar boşanmada mal paylaşımı davasına konu edilebilir.
Boşanma Davası Açılmadan Önce Satılan Mallar Paylaşıma Dahil Edilir Mi?
Kanunen boşanma davasının açıldığı tarih eşler arasındaki mevcut mal rejiminin sona erdiği tarih olarak kabul edilmektedir. Eşler boşanma davası açtıkları tarihe kadar üzerlerine kayıtlı mallar hakkında tasarrufta bulunsalar veya üzerine kayıtlı olan malvarlığını başka biri üzerine devretseler bile boşanma davasının açıldığı tarihten geriye dönük 1 yıl süreyle devredilen mallar boşanmada mal paylaşımı davasına konu edilebilmektedir. Boşanma davası açıldığı tarihten sonra eşin malvarlığında gerçekleşen kazandırıcı ve azalmaya sebep olan işlemler mal paylaşımı davasını etkilemeyecektir. Eşlerin edindiği malvarlığı değerleri ev, araba, dükkan, arsa veya bankada bir miktar para da olabilir. Boşanmadan sonra açılacak mal paylaşımı davasında eşin üzerine kayıtlı mallar doğru şekilde tespit edilmeli ve boşanma davası tarihinden bir yıl süreyle yapılan devirler için geriye dönük şekilde talepte bulunulabileceği unutulmamalıdır. Boşanma davası açılmadan önce 1 yıl içerisinde satılan mallar veya eşin banka hesabında bulunduğu halde başkasına devredilen paralar boşanmada mal paylaşımı davasına dahil edilmektedir.
Boşanmada Mal Kaçırma Nasıl Engellenir?
Boşanmada mal kaçırma, gerekli önlemler alınmadığında boşanma kararı alan herkesin karşılaşabileceği bir durumdur. Kendisine mal paylaşımı davası açılacak eş, diğer eşe tazminat ödememek için üzerine kayıtlı malları başkasına devredebilir. Boşanma davasından önce satılan mallar için; eğer eş boşanma davasından önce habersiz şekilde mal kaçırdıysa bu mallara ilişkin bedeller 1 (bir) yıllık süre içerisinde geriye dönük olarak talep edilebilecektir. Mahkeme burada eşin 1 yıl içinde gerçekleştirdiği olağandışı karşılıksız kazandırmalarını mal kaçırma olarak saymaktadır.
Boşanmada eşin mal kaçırmasını engellemek için dava açılırken mahkemeden ihtiyati tedbir talebinde bulunmak gereklidir. Mahkemenin koyacağı tedbir ile malların üçüncü kişiye devredilmesi engellenecektir. Bu tedbir taşınmaz, araç veya bankadaki bir miktar paraya ilişkin olabilir.
Ayrıca belirtmek gerekmektedir ki; boşanma davasından önce eşler aile konutu olarak kullandıkları taşınmaz için tapu müdürlüğüne başvuru yapmak suretiyle “aile konutu şerhi” işlenmesini sağlayabilir. Aile konutu şerhi bulunan konut diğer eşin rızası bulunmadan başkasına devredilemez. Birlikte yaşanılan eve Tapu Müdürlüğünden aile konutu şerhi koydurmak diğer eşin mal kaçırmasını engelleyen etkili bir önlemdir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Anlaşmalı boşanma davası sonucunda mal paylaşımında eşler yasal mal rejimine göre tasfiye yapmak zorunda değildir. Boşanmanın anlaşmalı olarak gerçekleşmesi için hazırlanan protokolde çoğu zaman malvarlıklarının ne şekilde paylaşılacağı belirlenmektedir.
Anlaşmalı boşanma davasına ait kanun hükümlerine göre evliliğin en az bir yıl sürmesi halinde, eşlerin birlikte mahkemeye başvurması ya da bir eşin diğerinin boşanma davasını kabul etmesi halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşmiş sayılmaktadır. Hakim duruşmada tarafları dinler ve boşanma kararını özgür iradeleriyle verdiklerinden emin olur. Anlaşmalı boşanmada mali sonuçlar için bir protokol düzenlenip taraflarca imzalandıysa bu protokole göre boşanma kararı verilecektir.
Anlaşmalı boşanma davası sırasında eşler tarafından mal paylaşımı için de anlaşma sağlanabilir. Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı için ayrıca bir dava açmaya gerek yoktur hem boşanma hem mal paylaşımı aynı dava içerisinde karara bağlanır. Anlaşmalı boşanma davasında mal tasfiyesine ilişkin bir anlaşma bulunmuyorsa ve taraflar haklarından karşılıklı olarak feragat etmediyse mal paylaşımı için sonradan dava açılabilmektedir. Burada mal paylaşımına konu edilebilecek mallar boşanma davasının açıldığı tarihe kadar evlilik birliğinde edinilmiş mallardır. Anlaşmalı boşandıktan sonra mal paylaşımına dair bir dava açılacaksa bu dava 10 yıllık süre içinde açılması gerekmektedir.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Boşanmada mal paylaşımı davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Eğer dava açılacak yerdeki adliyede aile mahkemesi bulunmuyorsa asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.
Mal paylaşımı davasında yetkili mahkeme Türk Medeni Kanunu 214. Maddesine göre şu şekilde belirlenecektir:
“Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, aşağıdaki mahkemeler yetkilidir:
- Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi,
- Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme,
- Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi.”