Cinsel Suçlarda Sarkıntılık

Türk Ceza Kanunu’nda sarkıntılık basit cinsel saldırı suçunun daha hafif şekli olarak düzenlenmiştir. Sarkıntılık suçunun gerçekleşmesi için sanıkla mağdur arasında cinsel arzuları tatmin amacıyla ani ve kısa temasların bulunması gerekmektedir. Bu suçun işlenmesi için bedensel temas şart koşulmuştur. Taraflar arasında bedensel temas yoksa ve yalnızca sözlü şekilde gerçekleştiyse cinsel taciz suçu meydana gelmektedir.  Bu yazımızda cinsel saldırı ve cinsel istismar suçunda karşımıza çıkabilecek sarkıntılık kavramı hakkında bilgi vereceğiz.

Sarkıntılık Nedir? Cinsel Davranışın Sarkıntılık Düzeyinde Kalması Ne Demektir?

Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarında (TCK m. 102-m. 103) cezanın belirlenmesi için fiilin ne şekilde gerçekleştiği büyük önem taşımaktadır. Sarkıntılık, karşı tarafın rızası dışında kısa, ani, kesik kesik şekilde cinsel amaçla dokunma ve temas ile meydana gelmektedir. Her temas sarkıntılık suçunu oluşturmaz. Mahkeme temasın cinsel amaçla olup olmadığını yargılama aşamasında inceleyecektir. Sarkıntılık fiilinde sanığın vücudunun herhangi bir yerinin mağdurun vücuduna temas etmesi yeterli kabul edilmektedir. Suçun oluşması için cinsel bölgelere temas aranmamaktadır.

Sarkıntılık suçunu oluşturabilecek fiiller birkaç saniye sürer. Sarkıntılık sayılabilecek fiillere örnek olarak; öpme, dokunma, vücuduna tokat atma, giysi üzerinden dokunma, sürtünme , kucağına oturtmaya çalışmak, elini tutmak, kendisine çekmek, dudak kenarından öpmek, cinsel organına elleyip kaçmak, göğüs ve kalçasını sıkmak vs. sayılabilir. Bu suça dair olayın gerçekleşme biçimine göre değerlendirme yapılması en sağlıklı yoldur.

Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması, sanığın basit cinsel saldırı fiilini işleyecek yoğunlukta dokunmasının olmadığını ifade etmektedir. Dokunmanın kısa ve ani olması durumunda verilecek ceza ayrıca hüküm altına alınmıştır. Mağdura karşı cinsel bir davranışın gerçekleştirildiğine hakim tarafından kanaat getirilmiştir ancak bu davranış kısa ve kesik hareketlerle gerçekleştiğinden ceza TCK m. 102/1-2 ve m. 103/1-2 maddelerinde yer alan sarkıntılık hükümlerine göre belirlenecektir.

Sarkıntılık Suçunun Cezası Nedir?

Sarkıntılık, Türk Ceza Kanunu’nda cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarının basit halinde düzenlenmiştir.

Kanuna göre;

TCK m. 102/1: “Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir”.

TCK m. 103/1:Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması halinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;

a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır”.

Olay tarihinde mağdurun 18 yaşından büyük ergin bir birey olması halinde cinsel saldırı hükümleri. Mağdurun 18 yaşından küçük olması halinde cinsel istismar hükümleri uygulanacaktır.

Yetişkin kişiye karşı işlenmiş sarkıntılık suçu halinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecektir.

Yetişkin olmayan kişiye karşı sarkıntılık suçu işlendiğinde cezayı belirlemek için mağdurun yaşı önem arz eder. Mağdur 12 yaşından büyükse sanığa sarkıntılık suçu nedeniyle 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Mağdurun 12 yaşından küçük olduğu durumda sanığa sarkıntılık suçu nedeniyle 5 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilmektedir.

Çocukların cinsel istismarı kapsamında düzenlenen sarkıntılık, resen soruşturulur ve şikayetten vazgeçilse dahi kamu davası olarak yargılama devam eder. Bu durum şüpheli veya sanığın 18 yaşından büyük olduğu durumlarda geçerlidir. Sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel suçun failinin çocuk olması halinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.

Sarkıntılık Suçunun Şartları

Sarkıntılık suçunun oluşabilmesi için kanun ve yargıtay kararlarında birtakım şartlar bulunmaktadır. Mahkeme önüne gelen olayda bu şartların hepsinin oluşup oluşmadığına dosyadaki mevcut delillere bakarak karar vermektedir.

Sarkıntılık suçunun şartları şu şekildedir:

  • Fail mağdurun vücuduna bedensel olarak temas etmelidir. (Vücut dokunulmazlığını ihlal edecek bir bedensel temas gereklidir.)
  • Mağdurun bu temasa rızası bulunmamalıdır.
  • Failin teması kısa ve ani şekilde gerçekleşmelidir.
  • Dokunma fiili cinsel arzuyu tatmin amacıyla gerçekleştirilmelidir.

Sarkıntılık Suçunda İspat

Cinsel suçlar çoğu zaman mağdurun yalnız ve savunmasız olduğu zamanlarda görgü veya delil bulunmadan işlenmektedir. Vücut bütünlüğünü ihmal eden suçlar kimsenin olmadığı yerde işlenmektedir. Olay yerinde ve çevresindeki kamera kayıtları, mağdurun olaydan sonraki davranışları, mağdurun soruşturma ve yargılama aşamasındaki beyanları delil oluşturması açısından oldukça önemlidir. Ceza verilmesi için hakim tarafından suçun işlendiğine kanaat getirmesi gerekmektedir. Buna benzer cinsel suçlarda iftira durumuna da fazlaca rastlandığından mağdurun beyanlarını çürütmek için uzman bir ceza avukatıyla çalışmak faydalı olacaktır.

Tavsiye Yazı: Cinsel Taciz Cezası

Sarkıntılık Suçunun Yatarı Ne Kadardır?

Cinsel suçlar nedeniyle mahkumiyet halinde adi suçlara göre infaz bakımından oldukça ağır bir durumla karşı karşıya kalınabilmektedir. Mahkeme tarafından verilen hapis cezasında ne kadar süre boyunca cezaevinde geçirileceği infaz hukuku hükümlerine göre düzenlemektedir. Sarkıntılık suçunda verilen hapis cezasının 2/3’ünün ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirilmesi gerekmektedir. Çocuk veya yetişkin sanıklar için sarkıntılık suçunda koşullu salıverilme oranı 2/3’tür, bu süre geçmeden hükümlü cezaevinden tahliye edilmez.

Sarkıntılık Suçu Görevli Mahkeme

Sarkıntılık suçlarında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir. Cinsel suçların nitelikli halleri bakımından kanunda belirlenen cezanın üst sınırının 10 yıldan fazla olduğu anlaşıldığında yargılama Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına girmektedir.

Sarkıntılık Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Adli Para Cezası, Cezanın Ertelenmesi, Uzlaşma

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB): Sanığın iki yıl veya daha az ceza aldığı durumlarda uygulanan beş yıl boyunca kasıtlı bir suça karışmadığı takdirde davanın düşmesine neden olan bir imkandır. Hükmün açıklanması geri bırakılması kararı süresince mahkemenin verdiği ceza askıda bekler. Sanık beş yıllık süre boyunca kasıtlı bir suç işlemediğinde verilen hagb kararı silinerek dosya arşive kaldırılmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde işlenen suç adli sicil kaydında gözükmez. Sarkıntılık suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yılın altındaysa hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Adli para cezası: Kanunda belirtilen suçlara tek başına uygulanabilen veya hapis cezasıyla birlikte uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Sarkıntılık suçunda verilen hapis cezası para cezasına çevrilemez. Bir yıl ve daha az süreli hapis cezaları para cezasına çevrilebilir

Cezanın Ertelenmesi: İki yıl veya daha az ceza alındığı takdirde kanunda aranan diğer koşullar da gerçekleştiğinde hapis cezasının ertelenmesi mahkeme tarafından uygulanabilir. Sanık daha önce 3 aydan daha fazla bir ceza almışsa cezası ertelenmez. Sanığın işlediği suçtan dolayı pişmanlık göstermesi gerekmektedir. Hapis cezasını ertelenmesi sarkıntılık suçunda da uygulanabilir. Burada ertelenen cezanın infazıdır. Beş yıllık süre boyunca başka kasıtlı bir suç işlenmediğinde erteleme kararı verilen suç infaz edilmiş sayılır. Ancak cezanın ertelenmesi kurumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından farklı olarak ceza adli sicil kaydına işlenmektedir.

Uzlaşma: Sarkıntılık Suçunda uzlaşma hükümleri uygulanmamaktadır.

Detaylı Bilgi İçin: Avukata Sor

Sarkıntılık Suçu Yargıtay Kararları

“Sanığın müdür yardımcısı olarak çalıştığı otelde staj yapmakta olan mağdureyi tutup kendisine doğru çekerek cinsel uzvunu mağdureye değdirmek, sık sık el şakaları yapmak, rahatsızlandığı için eve gitmesine izin vermeyerek otelin depo bölümünde çalışması konusunda talimat verdikten sonra sık sık yanına giderek yüzüne dokunup, ‘Ateşin var mı?’ şeklinde sorular sormak, daha sonrada mağdureyi dudaklarından öpmekten ibaret eylemlerinin yargılamaya konu edildiği dosya içeriğinden açıkça anlaşılmıştır.
Sanığın, katılan mağdurenin havlu kabini içerisinde çalıştığı esnada arkasından sessizce gelmesi nedeniyle çarpışmalarından sonra iyi olup olmadığını sorma bahanesiyle kendisine doğru çektiği katılan mağdureye bir dakika boyunca cinsel organını dokundurması, bu süre zarfınca katılan mağdurenin göğüslerinin sanığın vücuduna değmesi, daha sonraki günlerde de sanığın katılan mağdureye anlık temaslarda bulunup sürtünmesi, katılan mağdurenin sanığı bu davranışları nedeniyle bir kez uyarmasına rağmen sanığın, 21.06.2016 tarihinde katılan mağdureyi depoda görevlendirmesinin ardından ateşini ölçme bahanesiyle dört kez alnına dokunarak kontrol ettikten sonra beşinci kez katılan mağdurenin yanına gittiğinde iki eliyle yüzünü sıkıca tutarak dudaklarından uzun bir süre öpmesi ve göğüslerini ellemesi şeklindeki eylemleri, farklı zamanlarda gerçekleştirilen ani birer hareket niteliğinde olmayıp süreklilik göstererek uzun bir süre devam etmesi karşısında, sanığın eylemlerinin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK’nın 103. maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/172 E. 2020/294 K. sayılı kararı

“…sanık ile katılanlardan O.A. arasında husumet bulunması, sanığın tüm aşamalarda ısrarlı ve istikrarlı biçimde katılanlarla tartıştığını ancak hakaret etmediğini ve cinsel tacizde bulunmadığını yaklaşık on yıldır aynı işyerinde çalıştığını savunması hususları birlikte dikkate alındığında, sanığın atılı suçları işlediği şüphe boyutunda kalmaktadır. Mahkumiyet hükmü kurulabilmesi için suçun sabit olması, aksi durumda ise şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanığın beraatine hükmolunması gerekmektedir.” Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 02.06.2015 T., 2013/14-376 E. , 2015/189 K. sayılı kararı

“…mağdure ile sanık arasında bu sebeple bir husumet oluştuğunun anlaşıldığı, oluşan husumet ve gündüz vakti herkesin girip çıkabileceği eğitim ve öğrenimin devam ettiği bir sırada sanığın eylemi gerçekleştirmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmemesi karşısında üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından atılı suçtan beraatı yerine mahkumiyetine karar verilmesi, isabetsizdir.” Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 13.03.2015 Tarih, 2014/11133 E., 2015/3205 K. sayılı kararı

“Sanıkla aralarında herhangi bir husumet ve iftira atmasını gerektirir bir neden bulunmayan katılanın aşamalardaki samimi ve istikrarlı anlatımları…katılanla aynı işyerinde çalışan sanığın, birer hafta ara ile katılanın çalıştığı yerden geçerken eliyle poposuna dokunmak suretiyle zincirleme şekilde basit cinsel saldırı suçunu işlediği sübut bulmasına göre, 5237 sayılı TCK’nın 102/1 ve 43. maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek beraatine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 14.03.2013 T., 2011/9186 E., 2013/2699 K.

“Mağdurenin aşamalardaki anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun, katılan mağdurenin göğüslerini açmasını isteyerek, elini göğsüne sokmaya çalıştığı, dudaklarından öptüğü, kıyafetleri üzerinden göğüslerine, ön ve arka özel bölgelerine dokunduğu şeklindeki eyleminin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı nazara alınarak İlk Derece Mahkemesince sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.” Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/27332 E. , 2025/452 K. , 16.01.2025 T.

“Sanığın suç tarihinde katılan mağdurenin kolundan tutup çekiştirerek “Seni seviyorum, benim olacaksın, peşini bırakmayacağım, benimle çıksana” şeklindeki sözleri söylemesi şeklindeki fiziksel temas içeren eyleminin sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde cinsel taciz suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.” Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2024/4914 E. , 2024/10598 K. 05.12.2025 T.